Markalar Amacıyla Hareket Ettiğinde: Söz Değil, Gerçek Duruş

Marka aktivasyonu yeni bir çağa girdi.

Markalar artık yalnızca medya alanını kaplamaya çalışmıyor, toplumda yerlerini kazanmak istiyorlar. Bir amaca hizmet etmeyi. Bir rol oynamayı. Taahhütlerinin yalnızca sözlerden ibaret olmadığını, eylemler olduğunu kanıtlamayı.

Bu, amaca dayalı marka aktivasyonlarının özü: bir markanın inançlarının somut ifadeleri, ölçülebilir ve anlamlı bir etki yaratmak üzere tasarlanmıştır.

Bu hareket, kültürden tüketim mallarına, perakendeden teknolojiye kadar her sektörü kapsıyor, ancak spor dünyasında en güçlü sahnelerinden birini buluyor: duygu, birlik ve kolektif performans dünyası. Çünkü iklim değişikliğinin gerçekleriyle yüzleşen spor, günümüz pazarlamasını şekillendiren daha geniş dönüşümleri yansıtıyor.

Örneğin MAIF’i alın.
Fransız sigorta şirketi, spor ortaklıklarında gerçek ekolojik koşulluğun öncüsü oldu. Finansmanı artık ölçülebilir sürdürülebilirlik hedeflerine, emisyonları azaltmaya, yeşil hareketliliği teşvik etmeye, atık yönetimini ve enerji verimliliğini artırmaya bağlı.

Bu teşvik temelli yaklaşım, ilerlemeyi ödüllendirerek, en iyi uygulamaları paylaşarak ve daha sürdürülebilir bir model etrafında bir topluluk oluşturarak sporun ekolojik geçişini destekleyen Sport Planète programının bir parçasıdır.

JÏZ Marketing Group’un bir parçası olan Digital Playas, bu çabayı spor topluluklarını etkileme stratejisi geliştirerek ve programın erişimini genişleten içerikler üreterek güçlendiriyor.

Ya da Paris 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın ortağı Enedis’i düşünün.
Görünürlük peşinde koşmak yerine, Enedis etkiye odaklandı, olimpiyat mekanlarını yenilenebilir elektrikle besleyerek, dizel jeneratörleri değiştirerek ve yerel altyapıyı modernize ederek. Bir sponsoru enerji geçişini aktif bir şekilde hızlandırabileceğini kanıtlayan somut bir miras.

Üçüncü bir örnek: Ecosystem ve Tour de France.
Burada da amaç, uygulama ile buluştu. L’Uzyne (JÏZ Marketing Group), üç basit, güçlü mesaj etrafında inşa edilmiş bir aktivasyon yarattı: Ve bu ruhun gereğine sadık kalarak, Ecosystem’in resmi Tour karavanındaki araçlar HVO biyoyakıtla çalıştı ve sera gazı emisyonlarını %90’a kadar azaltmayı başardı.

Avrupa genelinde, EAA ağı üyeleri aynı değişimi gözlemliyor: markalar iletişimin inançlarla uyumlu olmasını istiyor. Tüketiciler artık sözler değil, kanıt bekliyor.

Bugün, en güçlü aktivasyonlar en yüksek sesi çıkaranlar değil, en büyük farkı yaratanlardır.
Yaratıcılığın samimiyetle buluştuğu yer.
Ve etkinin sadece ölçülmediği – hissedildiği yer.